Oldukça köklü bir geçmişe sahip dünyamızda, tarih boyunca çok sayıda muhteşem eser yaratılmış ve hepimizin bildiği üzere güzelliği belirli ölçütlere göre kanıtlanmış 7 harikamız bulunmakta. Tamamı insanoğlu tarafından inşa edilen bu olağanüstü yapılar hakkında da “Dünyanın 7 Harikası nelerdir? Dünyanın 7 Harikası nerede bulunmaktadır? Dünyanın 7 Harikası nedir ve nerededir?” gibi pek çok merak edilen soru var. Bizler de bu harikaları Hemington Mag okurları için araştırdık. Keyifli okumalar.
Dünyanın 7 Harikası Nedir?
Dünyanın 7 harikası kavramı, Antik Yunan dönemine dayanmaktadır. Dünya harikaları fikri ilk olarak M.Ö. 5. yüzyılda Heredot tarafından ortaya atılmış, dünyanın 7 harikasının günümüzde kabul gören haliyse M.Ö. 2. yüzyılda son halini almıştır. Yapılan oylama sonucunda dünyanın en etkileyici yapıları belirlenmiş ve bu yapılar “harika” olarak kabul edilmiştir. Antik dünyanın yedi harikası, eski çağın büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapmış yapıları içermektedir. Dünya harikaları tamamen insan eliyle inşa edilen olağanüstü güzellikteki yapılar olarak öne çıkmaktadır. Bu harikaların ikisi Mısır, ikisi Yunanistan, ikisi Türkiye ve biri de Irak’ta yer almaktadır. İşte dünyanın 7 harikası ve yerleri…
Giza Piramitleri
Dünyanın 7 harikası piramitler deyince akla üç piramit arasından listeye giren tek yapı olan Keops Piramidi gelmektedir. Khufu Piramidi ya da Büyük Piramit olarak da bilinen Keops, Mısır’ın başkenti Kahire’de, Giza mezar kentinde yer almaktadır. M.Ö. 2560 yıllarında, Mısır firavunu Khufu adına anıt mezar olarak yapılmıştır. Kireçtaşı ile granitten oluşan ve tamamlanması 20 yıl süren yapı, 4000 yılı aşkın bir süre boyunca insan eliyle yapılmış en yüksek yapıt idi. Dünyanın 7 harikası listesinde yer alan yapıtlardan ayakta kalan tek yapı da Keops Piramidi’dir. Ayrıca piramit bölgesinde Keops dışında daha küçük boyutlardaki Kefren ve Mikerinos Piramitleri de bulunmaktadır.
Zeus Heykeli
Dünyanın 7 harikası listesinde yer alan yapılardan biri olan Zeus Heykeli, Antik Yunanistan’ın önemli şehri Olympia’da bulunmaktadır. Baş tanrı Zeus’a adanan heykel, Zeus Tapınağı’nın içerisinde yer alıyordu. Ünlü heykeltraş Phidias tarafından yapılan heykel; tahta, metal parçalar, altın ve fildişi kullanılarak yapılmıştı. 13 metre yüksekliğinde olan bu heykel, Zeus’u oturur halde betimliyordu ve başı neredeyse tapınak tavanına değiyordu. Zeus Heykeli’nin M.Ö. 450 civarında yapıldığı düşünülmektedir. Heykel, tapınağın kapanmasıyla birlikte o zamanki adıyla Konstantinopolis olan İstanbul’a taşınmıştır. 462 yılında yangın nedeniyle yok olduğu bilinen heykelin parçaları 1829’da Fransızlar tarafından bulunmuş ve günümüzde Paris’in Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
Babil’in Asma Bahçeleri
Dünyanın 7 harikası içinde en gizemli yer M.Ö. 600 yıllarında yapıldığı düşünülen Babil’in Asma Bahçeleri’dir. Efsanelere göre Babil Kralı, Mezopotamya’nın düz ve sıcak ortamı yüzünden bunalıma giren karısı Semiramis’in doğduğu yer olan Med Krallığı’na hasretini sona erdirmek için burayı yaptırıyor. Yemyeşil bir alanda çeşitli ağaçların, asma bahçelerin, çiçeklerin ve merdivenlerin yer aldığı söyleniyor. Teras gibi yükseltilmiş bir yapının üzerine dikilen ağaçlar, uzaktan bakıldığında bir dağı andırıyor. 7 harika arasında gerçek yeri tam olarak belirlenemeyen tek yer olan Babil’in Asma Bahçeleri’nin Irak’ın Babil eyaletinde Hille yakınlarında olduğu tahmin ediliyor. Babil Sarayı’nın etrafında bulunan garip şekilli temellerin bulunması araştırmaları destekliyor.
Artemis Tapınağı
Artemis Tapınağı, dünyanın 7 harikası içerisinde Türkiye’de bulunan iki yerden biridir.
Tanrıça Artemis’e ithaf edilmiş olan tapınak, İzmir’in Selçuk ilçesinde ve Efes Ören Yeri’ne 4 kilometre kadar uzaklıkta bulunuyor. Tapınağın M.Ö. 550 yılında yapıldığı düşünülüyor. Yapımı 120 yılı aşan Artemis Tapınağı’nın temellerini Lidya Kralı olan Kroisos atıyor. Tamamen mermerden yapılmış olan Artemis Tapınağı bir diğer adıyla Diana Tapınağı’ndan günümüzde yalnızca iki mermer sütun parçası ulaşabilmiştir. Hikayelere göre tapınak M.Ö. 356 yılında, hiçbir zaman unutulmamak istediğini söyleyen Herostratus tarafından yakılmıştır.
Rodos Heykeli
Rodos Heykeli, dünyanın 7 harikası içinde Yunanistan’da bulunan ikinci eserdir. Heykel, döneminin önemli bir ticaret kenti olan Rodos Adası’ndaki Yunan Güneş Tanrısı Helios’a ithaf edilmiş. Şehrin liman girişinde bulunduğu biliniyor. M.Ö. 304 yılında Makedonyalı Antigonitler ile barış sağlanması sonucu, şükran sunmak amacıyla yaptırılan, tamamen tunçtan heykel toplamda 32 metre yüksekliğiyle oldukça görkemli bir yapı. Yapımının 12 yıl sürdüğü düşünülen Rodos Heykeli’nin ayakları kara parçalarında dururken ayaklarının arasından gemilerin limana giriş yapabildiği söyleniyor. MÖ 226’daki deprem sonucu dizinden kırılan heykel yaklaşık 900 yıl boyunca harabe halinde kalıyor. 654’te adanın Araplar tarafından fethiyle, heykelden kalanlar parçalar satıldığı için, heykelden günümüze yalnızca çizimleri ulaşmış. New York’taki Özgürlük Heykeli’nin inşaasında da Fransız heykeltıraş Frederic Auguste Bartholdi, Rodos Heykeli’nden esinlenmiştir.
Halikarnas Mozolesi
Halikarnas Mozolesi, dünyanın 7 harikası içinde Türkiye’den listeye giren ikinci yapı.
Karia kralının kız kardeşi ve karısı için anıt mezar olarak M.Ö. 350 yılında yaptırılan Halikarnas Mozolesi, Türkiye’nin Bodrum ilçesinde yer alıyor. Bu anıt mezar, piramit yapısındaki çatısıyla Mısır mimarisinden ve kolonlarıyla ise Yunan mimarisinden esinlenerek tasarlanmıştır. Mozole, 45 metre yüksekliğinde ve 30 metre genişliğinde. Mozolenin tepesinde ise zaferi simgeleyen dört atlı bir savaş arabası bulunur.
Savaş arabasının üzerinde ise kralın ve karısının heykelleri yer alır. Mezarın 4 tarafındaki her bir heykel farklı heykeltraş tarafından yapılmıştır. Halikarnas Mozolesi, mimari özelliği sayesinde kendinden sonra gelen tüm anıt mezarlara “mozole” denmesine sebep olmuştur. 15. yüzyıldaki büyük depremde zarar gördüğü düşünülen mozole, bölgeye gelen Saint Jean Şövalyeleri tarafından yıkıntı halinde bulunmuş. Şövalyeler mozolenin taşlarını Bodrum Kalesi’nin yapımında kullanmış. Bu yüzden Halikarnas Mozolesi’nin kalıntıları çoğunlukla eksik ve alan açık hava müzesi olarak görülebiliyor.
İskenderiye Feneri
İskenderiye Feneri, dünyanın 7 harikası içinde Mısır’da bulunan ikinci eser. Yapımı yaklaşık olarak 40 yıl süren bu fener Firavun II. Ptolemaios’un emri üzerine inşa edilmiştir. Tarihte inşa edilen en yüksek deniz feneri olan yapı; Knidoslu Sostratus’un mimarlığında, MÖ 300 yıllarında yapılmış. Günümüze ulaşamayan fener, uzun yıllar Akdeniz’deki gemicilerin yol göstericisi olmuş. Fener, 135 metre yüksekliğinde olup tepesine yerleştirilen tunç ayna sayesinde 70 kilometre uzaklıktan görülebiliyormuş. İskenderiye Feneri, deprem ve fırtına gibi doğal sebeplerle yıkılmış ve fenerden günümüze yalnızca su altındaki kalıntılar kalmıştır. Bu kalıntılar 1994 tarihinde arkeologlar tarafından keşfedilmiş ve fener üzerindeki çalışmalar hala devam etmektedir