Modern yaşamın koşuşturmasına ve iş hayatının yoğun temposuna ufak bir mola verebilmek için spor yapmak çok yerinde bir seçenek. Spor yapmak hem fiziksel hem de ruhsal açıdan bizlere sayısız fayda sağlıyor. Sağlıklı bir vücut, daha enerjik bir ruh hali ve olumsuz düşüncelerden tamamen arınmış bir zihin bu faydalardan sadece birkaçı.
Doğa sporlarının en keyiflilerinden biri olan trekking kısaca doğa yürüyüşü olarak biliniyor. Klasik spor dallarından sıkıldıysanız, kapalı alanda spor yapmak yerine açık havanın ve güneşin keyfine varmak, bol bol oksijen depolamak, yepyeni rotalar keşfedip, aynı zamanda da profesyonel yaşamınıza tüm zihinsel yorgunluklardan ve stresten arınmış olarak dönmek istiyorsanız trekking tam size göre. Bu yazımızda Hemington Mag okurları için en iyi trekking rotalarını derledik. Keyifli okumalar…
Köprülü Kanyon – Antalya
Milli Park olan Köprülü Kanyon Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunuyor. Çam ağaçlarının mis kokusu, Akdeniz’in mükemmel iklimi, yemyeşil doğası ile trekking yapmak için mükemmel bir rota olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin en uzun kanyonlarından biri olan 14 km uzunluğundaki Köprülü Kanyon; eski uygarlıklara ait kalelere, köprülere, su kemerlerine, sarnıçlara, antik tiyatroya ve birçok tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Toros Dağları’ndan doğan Köprüçay kenarında yürürken hem nefes kesen doğal güzellikleri keşfedecek hem de parkur boyunca size eşlik edecek eski medeniyetlere ait kalıntılarla adeta tarihi bir yolculuğa çıkacaksınız.
Trekking yaparken sıcak havalardan olabildiğince az etkilenmek için mutlaka pamuklu kıyafetler tercih etmelisiniz. İncecik yapısıyla üzerinde yokmuşçasına rahat edeceğiniz, nefes alan kumaşıyla nemi emen ve terletmeyen Hemington triko polo t-shirtler veya saf pamuk t-shirtler yürüyüş kombinleriniz için konforlu seçeneklerden olacak.
Trekking yaparken bir serin bir mola vermek isterseniz Köprüçay’ın buz gibi sularında ferahlayabilirsiniz. Rahatlığınız için çabuk kuruma özelliğiyle öne çıkan Hemington quick dry mayoları tercih edebilirsiniz.
Likya Yolu – Fethiye & Antalya
Trekking deyince akla gelen ilk rotalardan biri Likya yolu oluyor. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada çok ünlü ve popüler olan Likya yolu 535 km uzunluğunda bir yol ve tamamının yürünmesi yaklaşık 1 ay sürüyor. Tabii ki yolun tamamını yürümek yerine kendinize günlük rotalar çizerek küçük parkurlar halinde de yürüyebilirsiniz. Fethiye’den başlayarak Antalya’ya kadar devam eden Likya yolu öyle bir destinasyon ki; Ölüdeniz, Kabak Koyu, Patara, Finike, Çıralı, Olympos, Kaş ve Kalkan gibi nefes kesici güzellikte manzaralara sahip tatil beldelerinden geçiyor. İlk olarak MÖ 3.000 yılında Likyalılar’ın hüküm sürdüğü bu eşsiz coğrafyada gezeceğiniz yollar boyunca eski dönemlerden tarihi eserlere rastlayacak, antik kentlerden geçerek zamanda yolculuk edeceksiniz.
İlginizi çekebilir: ŞEHİRDEN UZAKTA SİZİ CANLANDIRACAK ETKİNLİK ÖNERİLERİ: BİNİCİLİK, OFF-ROAD, TREKKING
Kaz Dağları – Çanakkale & Balıkesir
Oksijen deposu Kaz Dağları, antik dönemlerdeki adıyla İda Dağı, efsaneleri ve mitojojik hikayeleri ile ünlü bir bölge. Kaz Dağları doğal güzelliği ve büyüleyici manzarası ile sadece günümüzde değil antik dönemlerde de eski uygarlıkların dikkatini çekmiş. Antik Yunan mitolojisinde pek çok öykünün geçtiği yer olan Kaz Dağları, Homeros’un İlyada Destanı’na da konu olmuş. Tarihi ve arkeolojik açıdan öneminin yanında bakir doğası, adım attığınız andan itibaren sizi etkisi altına alan huzurlu atmosferi ve yemyeşil ormanları ile sadece Türkiye’nin değil dünyanın en güzel trekking parkurlarından birine ev sahipliği yapıyor Kaz Dağları.
Yürüyüş esnasında sırt çantanızda mutlaka yeterli miktarda su, kuruyemiş gibi enerji veren yiyecekler, cep telefonunuz için powerbank, el feneri ve yedek kıyafet almanızda fayda var.