Özellikle 2020 yılını, tüm dünya vaktini evinde, kapalı mekanlarda geçirmek zorunda kaldı. Pandemi kurallarının biraz esnetilmesiyle ise tüm ülkelerde insanlar sokaklara döküldü; parklar, bahçeler, nehir kenarları hava almaya, stres atmaya gelen insanlarla doldu. Uzun süre yolculuk yapamadık. Düzenli olarak çıktığımız yurtdışı, yurtiçi seyahatleri aksadı. Fakat bir süredir bir ülkeden bir ülkeye gitmek eskisi gibi bir düzene girdi ve yolculuklar başladı. Avrupa turlarına çıkma vakti geldi. Bilhassa yaz tatilinden çok sonbahar tatilini tercih eden ve Doğu Avrupa ülkelerini seven Hemington Blog okurlarımızın göz atması gereken bir liste hazırladık. İşte sonbaharda Avrupa turu önerileri…
Macaristan – Budapeşte
Macaristan dünyanın en popüler turistik ülkelerinden biri. Özellikle Budapeşte dünyanın en görülmesi gereken kentlerinden biri olarak anılıyor. UNESCO Dünya Mirası’nın koruma altına aldığı birçok bölgenin olduğu Macaristan, özellikle mimari açıdan oldukça büyüleyici. Tuna’ya yakından bakmak veya neoklasik döneme ait binaların izini sürmek için mutlaka ziyaret etmeniz gereken ülkeler arasında. Ayrıca Margit Adası, Budapeşte’nin önemli kaçış noktalarından biri. Burası özellikle bisiklet sürmek ve yürüyüş yapmak için çok ideal. Margit Adası’na bir köprü yardımıyla gidiliyor.
Avusturya – Viyana
Viyana, Avusturya’nın yüzölçümü olarak en küçük fakat nüfus bakımından en büyük şehri denilebilir. Turistleri Avusturya’ya çeken en önemli alanlar ise kültür ve kayak. Şatoların ve kralların şehirleri olarak tanımlanan Viyana özellikle sonbahar aylarında şehri kaplayan atmosferle vazgeçilmeziniz olmaya aday. Klasik müziğin, galerilerin, müzelerin şehri Viyana’da çok sayıda konforlu konaklama olanağı var. Luxury Train Club isimli bir şirket dünyadaki farklı ülkeler arasında tren yolculukları düzenliyor ve bunlardan bir tanesi de Viyana’dan başlayan “Majestic Imperator” isimli tren. Kraliyet ailelerinin saraylarına özenilmiş güzellikte hazırlanmış bir tren, kendinizi imparator gibi hissedeceğiniz muhteşem bir dizayn. Denemek isterseniz diye hatırlatalım.
Slovakya – Bratislava
Viyana’ya gitmişken Bratislava’ya geçmemek olmaz. Lakin Viyana ile Bratislava, dünya üzerinde birbirine en yakın iki başkent. Pek tabii ki tek başına bir Bratislava tatili de planlayabilirsiniz. Kültürlerin ve coğrafyanın kalbinde Slovakya, gece hayatıyla da öne çıkıyor. Şehre varır varmaz dikkatinizi en çok çekecek yapılardan biri Bratislava Kalesi. Tuna Nehri’nden geçen teknelere karşı tüm görkemiyle duran kale, tarihi belgelerde şehirle ilgili konu edilen en eski yapı olma özelliği taşıyor.
Nefes alan yapısı ve kolay kırışmama özelliği olan Hemington Activewear koleksiyonu ile seyahatlerinizde şıklığı ve rahatlığı bir arada yakalayın.
Çek Cumhuriyeti – Prag
Orta çağ zamanlarından kalma atmosferi ve muhteşem görkemli mimarisiyle Prag, özellikle sonbahar aylarında ruhunuzu dinlendirmek için de iyi bir seçenek. Prag Kalesi, günbatımını en kusursuz haliyle izlemeniz için olağanüstü bir fırsat. Güneşin batışı süresince gökyüzünde oluşan renklere inanamayacaksınız. 1357 yılında inşa edilen Karl Köprüsü ise şehrin en ünlü yapılarından biri. Prag’ın en önemli sembollerinden biri olan yapı, gezilecek yerler listesinde en ön sırada yer alıyor.
Romanya – Bükreş
Romanya gitmek demek, özetle Dracula’nın şehrine yolculuk etmek demek… Cadılara ve vampirlere ait oldukça korkunç hikayelerle anılan Romanya, mistik havasıyla turistleri kendisine çekiyor. Bükreş için Doğu Avrupa’nın Paris’i yakıştırması yapıldığını hatırlatarak kendine has mutfağından lezzetleri tatmanızı öneririz. Bükreş’te görmeniz gereken önemli bir yer ise Cantacuzino Sarayı. 1903 yılında inşa edilen saray, zamanında Bükreş’in önce belediye başkanı ardından da başbakanlığı için kullanılmış. Yaşamı boyunca Cantacuzino’ya ait olan saray günümüzde, George Enescu Ulusal Müzesi olarak Bükreş’e hizmet ediyor.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir: Beş eşşsiz UNESCO Dünya Mirası bölgesi