Avusturyalı psikoterapist Alfred Adler’in çok güzel bir sözü var: ‘Hayattaki en büyük tehlike aşırı tedbirli olmaktır’. Bu söz hayatın her alanına uyarlanabilir. İş, para ya da özel hayat ile ilgili bir konuda karar alırken risk almaktan fazlaca kaçınmak, evden çıkarken telefonun şarjı tamamen dolu değilse hem portatif şarj aletini hem de normal şarjını yanına almak, yanına yağmur ihtimaline karşı şemsiye, güneş çıkarsa diye güneş gözlüğü almak ve burada sayamayacağımız ‘ Ya başıma … gelirse’ diyerek aldığımız sayısız tedbir bazen bizi hayatın gerçeğini yaşamaktan, beklenmedik koşullara adapte olacak zihinsel ve ruhsal esnekliği kazanmaktan alıkoyabilir. Hayatı ve gerçeği olduğu gibi yaşamak istiyorsak bazı önemli konularda tedbir almalı, beklenmedik durumlarla karşılaştığımızda da duruma adapte olmanın keyfine varmalıyız.
Seyahate çıkarken ulaşım ve kalınacak yerlerin ayarlanması kadar bavulun hazırlanması da zihnimizi yoran ve kimi zaman son dakika alışverişine çıkmamıza sebep olan önemli bir iş.
Hepimizin hayatımız boyunca en az bir defa evin tamamını bavula sığdırmaya çalıştığımız da olmuştur, on günlük bir seyahate el bagajıyla çıkıp seyahatin üçüncü gününde tüm temiz çamaşırları giyip bitirdiğimiz de… Seyahate çıkarken gerçekten ihtiyacımız kadar eşya almak, doğru hazırlık yapmak zamanla ve tecrübeyle kazanılacak bir beceri. Ne fazla tedbirli olup gereksiz yükler taşımak ne de en ihtiyaç duyulabilecek şeyleri almayıp gittiğimiz yerde ihtiyaçlarımızı tamamlamaya çalışırken seyahatin tadını kaçırmak doğru. Aynı şekilde gidilecek yerle ilgili hiç araştırma yapmamak daha sonra pişman olmamıza sebep olurken nerede kahve içeceğimizi bile planlamak işin heyecanını kaçırabilir. Aşağıdaki birkaç ip ucu umarız önümüzdeki bahar ve yaz aylarında çıkacağın seyahatler için sana yardımcı olur.
Okumayı sevenler için hafif çözüm: E-kitap
Uçakta kolay kolay uyuyamıyorsan, çoğu daha önce izlediğin filmlerden oluşan film listesinden bir türlü izleyecek bir şey bulamıyorsan, yanına roman mı kişisel gelişim kitabı mı alsan karar veremiyor, birkaç alternatifin olsun istiyorsan en doğrusu seyahat öncesi birkaç e-kitabı, e-kitap okuyucuna indirmen. Tatil ortamında ruh halin hangisine daha yakınsa o kitabı, okuma ışığı olsun ya da olmasın kimseyi rahatsız etmeden gece ve gündüz okuyabilirsin. Hafif ve kolay bir seçenek, hem de şarjı da kolay kolay bitmiyor!
Hava değişimlerine karşı bağışıklık sistemini güçlendir!
Hava değişimi ve klimalı otel odaları, aylardır çalışmaktan ve kapalı ofislerde saatler geçirmekten yorgun düşmüş bir bedeni hasta etmek için hazırda beklerler. Eğer tatilinin yarısını hasta ya da ‘hasta olacakmış gibi’ geçirmek istemiyorsan mümkünse seyahatinden bir hafta- on gün öncesinden başlayarak doktorunun tavsiye edeceği bir vitamin kullan ve bu vitamini seyahatin boyunca da almaya devam et.
Çamaşır yıkatma ya da Kuru temizleme seçeneklerini unutma
Özellikle uzun bir seyahate çıkıyorsan ve seyahatin boyunca tek bir otel ve şehirde kalmayıp, birkaç yer değiştireceksen kesinlikle çamaşır yıkatma ve kuru temizleme seçeneğini dikkate almalısın. Gezginlerin her geçen gün artmasıyla artık dünyanın en ücra kasabasında bile bir Çamaşırhane/Laundry bulunuyor. Otellerin de hemen hepsinin ya kendi içinde ya da anlaşmalı olduğu bir kuru temizlemeci var. Uzun bir seyahate çıkarken dev bir bavulu yanında sürüklemektense seyahatin uygun bir noktasında devamında ihtiyaç duyacağın kıyafetleri yıkatmak işini kolaylaştırır.
Pamuklu Kıyafetlerin Önemi
Özellikle bahar aylarında havanın ne zaman soğuyup ne zaman fazla ısınarak bizi terleteceğini bilemiyoruz. Aynı şekilde yaz aylarında da gündüz sıcaktan yanarken akşamları serinleyen hava bizi epey üşütebiliyor. Seyahate çıkarken yanımıza sentetik olmayan ve terletmeyen kıyafetler almamız çok önemli. Yanına pamuklu gömlek, pamuklu triko, özellikle akşamları giymek için pamuklu hırka ve en azından bir adet pamuklu pantolon almak rahat etmeni sağlayacaktır.
Seyahat boyu kozmetikler
Otellerin pek çoğu markası belli olmayan şampuan ve duş jellerini müşterilerine sunuyor. Eğer egzotik ve şartların çok da iyi olmadığı bir yere seyahat ediyorsan otelde sabun dışında bir malzeme bulman mümkün değil. Bu durumda 100 ml veya altı oldukları için uçakta el bagajında da sorunsuzca taşıyabileceğin, markasını bildiğin bir şampuan ve duş jelinin seyahat boyunu yanına alman çok iyi olacaktır.
Gıda hijyenine dikkat et
Marakeş’ te seyyar satıcının elini savurup üstündeki onlarca sineği kovaladığı bir çöreği satın alıp yemekle, bakkaldan aldığın kapalı şişe suyun temizliğine bile güvenmeyecek kadar hassas olmak arasında upuzun bir çizgi var ☺ Her iki ucu da doğru bulmuyor, hem dikkatli olmayı hem de lokal lezzetlerin tadını çıkarmayı öneriyoruz. İnsan sirkülasyonun çok olduğu yerlerde yemek, sıcak lokasyonlara yapılan seyahatlerde eğer çok güvenilir bir yer değilse –çok hızlı bozuldukları için- süt ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durmak, yapraklı yeşilliklerden yapılan salataları eğer çok iyi yıkandıklarından emin değilsek yememek bizi istenmeyen virüsleri kapmaktan ve seyahatin tadını kaçırmaktan koruyacaktır.
Her şeyi planlama!
İnternet sayesinde bir yere gitmeden önce o yerle ilgili her türlü detaylı bilgiyi edinmek hatta google map’ ten faydalanarak sokakları ezberlemek bile mümkün! Ancak seyahat ettiğimiz yeri bir turist gibi değil de oranın yerlisi gibi deneyimlemek ve bize sağlayacağı sürprizleri doyasıya yaşamak istiyorsak seyahati önceden an be an planlamamalıyız. En güzel kahve nerede içilir, o bölgenin lokal lezzetleri nerede yenmelidir, güneşin batışını hangi noktadan izeleyelim gibi soruların cevabı için gittiğimiz yerin insanlarına danışmakta fayda var.
Aksesuarlar ve akşam kombinleriyle seyahat şıklığını yakalayın!
Anılar için teknolojiden faydalan
Gittiğin yeri sadece telefonun ekranının arkasından görmeni istemeyiz elbette ancak mümkün olduğunca bol fotoğraf çekmen sonradan o yerleri hatırlaman için çok önemli. Not almak için kalem defter taşımak yerine de telefonun sesli kayıt aplikasyonunu kullanabilirsin. Böylece kısa sürede pek çok bilgiyi vakit kaybetmeden kaydederek anın tadını çıkarmaya devam edebilirsin.
Bavulunda her zaman boşluk olsun
Özellikle hayatımızda ilk defa gittiğimiz yerlerden gerek sevdiklerimiz gerek kendimiz için bir şeyler getirmek isteriz. Dolayısıyla seyahate çıkarken bavulunu çok fazla doldurmazsan aldıklarını koymak için yerin olur ve dönüş yolunda elinde gereksiz paketler ve poşetler taşımak zorunda kalmazsın.
Bavuluna işaret koy
Özellikle siyah ya da gri gibi herkesin kullandığı renkte bir bavulun varsa kaybolma ya da başka biri tarafından yanlışlıkla alınma ihtimaline karşı bavuluna işaret koymayı unutma. Hatta mümkünse piyasada satılan son derece şık, isim ve adres yazabileceğin etiketlerden alıp bavuluna takman çok daha iyi olur. Ayrıca bu kendi bavulunu diğer bavullar arasında hızlıca tanımanı sağlayarak vakitten kazanmana da yardımcı olacaktır.
Hemington plaj giyim koleksiyonunu görmek için tıklayın!