Son yıllarda dilimizden düşürmediğimiz, herkesin merak ettiği ve anlamaya çalıştığı kavramlardan biri Yapay Zeka. Onu sadece anlamaya çalışmakla kalmıyor ondan korkuyoruz da! İzlediğimiz bilim kurgu filmleri bizleri etkilemiş olacak ki gelecekte makinelerin, robotların ve bilgisayarların dünyamızı ve bizleri ele geçireceğine inanıyoruz. Şu anda tek yapmaya çalıştığımız o gün gelmeden kendi irademizle yönetebildiğimiz hayatlarımızın ve hala varken mesleklerimizin tadını çıkarmak gibi gözüküyor. Peki hepimizin merak ettiği ve anlamaya çalıştığı Yapay Zeka nedir? En basit ifade ile Yapay Zeka çeşitli verilerin bir araya getirilmesi sonucu oluşturulan bir algoritma ile makinelerin insanlar gibi düşünmesi ve sonuçlar çıkarması olarak açıklanabilir. Örneğin Apple’ın Siri’si şu anda pek çoğumuzun halihazırda kullanmakta olduğu bir yapay zeka ürünüdür.
Günümüzde Yapay Zeka sayesinde hangi işlerin robotlara ya da bilgisayar programlarına devredilebileceği en popüler araştırma konularından biri olmayı sürdürüyor. Örneğin McKinsey Global Institute tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmaya göre yöneticilik pozisyonlarından ortalama saatlik maaşı 46 dolar olan pozisyonların %28’inin otomatize edilebileceği tespit edilmiş. Ancak otomatizasyondan en çok etkilenecek mesleklerin içinde mavi yaka pozisyonları başı çekmeye devam ediyor. Örneğin fastfood zincirinde yemeği hazırlama işini yapan ve saatte 9 dolar kazanan kişilerin işleri %74 oranında otomatize edilebilir olarak tespit edilmiş. McKinsey’nin hazırladığı, hangi maaş seviyesinde hangi işin yüzde kaçlık oranda otomatize edilebileceğini şu bağlantıda görebileceğin interaktif infografikten inceleyebilirsin:
‘Kaçın Yapay Zeka Geliyor!’
Durmak bilmeden yapılan araştırmalar ve medya sektörünün de desteklemesiyle Yapay Zeka konusu öyle bir noktaya getirildi ki artık hepimiz birkaç yıla kalmadan makineler yüzünden işimizi kaybedeceğimize, kaynaklarımızın yok olacağına ve hatta insan soyunun tükeneceğine inanmaya başladık! Öyle ki günümüzün en başarılı ve zeki insanlarından Stephen Hawking, Elon Musk, Max Tegmark, Sam Harris, ve Bill Gates bile bu algıya kapılmış durumda ve kaçınılmaz sonun düşündüğümüzden de erken gerçekleşeceğine inanıyorlar. Yapay Zeka işimizi elimizden alacak, Yapay Zeka yaratıcısını inkar edecek ve ona karşı gelecek, vs…
Yapay Zeka’nın bir gün insan zekasınını yeneceğini savunanların argümanları şu şekilde:
‘Yapay zeka bizden daha zeki’
‘Yapay zekayı tıpkı insan zekası gibi her amaca uygun hale getirebiliriz’
‘İnsan zekasının aynısını yapay olarak geliştirebiliriz’
‘Zeka limitsiz bir şekilde genişletilebilir’
‘Süper Yapay Zeka problemlerimizin büyük çoğunluğunu çözebilir’
Biz ise Yapay Zeka kavramına insanüstü, insana karşı, insanı alt eden bir perspektiften bakan tarafta değil de daha gerçekçi bakan tarafta yer almayı tercih ediyoruz.
Yapay Zeka’nın bir gün bizi alt edecek bir kavram olamayacağını düşünenlerin en önemli argümanı ise şu şekilde: Zeka lineer ve tek boyutlu bir kavram değildir; çok boyutludur, çalışma şeklini etkileyen pek çok dinamik vardır ve bunlar henüz tam olarak açıklanabilmiş değildir. İnsan zekası, içinde pek çok farklı kavrama usulleri içeren karmaşık bir yapıdır. Onu birbiri ile bağlantılı ve birbirini sürekli olarak yeniden yaratan parçalardan oluşan bir ‘ekosistem’ olarak düşünmek gerekir. Düşünme sistemimiz pek çok farklı bilişsel beceriyi içerir: tümevarım, tümdengelim, duygusal zeka, uzaysal mantık, kısa ve uzun dönem hafıza ve benzeri… Buna ek olarak tüm sinir sistemimiz düşünmemize yardımcı olur, yani düşünme işlemini sadece beynimizle değil tüm bedenimizle yaparız. Ayrıca bilişsel beceriler türler arasında da farklılık gösterir. Bir türün başka bir türden farklı alanlarda üstün olması söz konusu olabilir. Hayvanların insanlardan çok daha üstün oldukları pek çok bilişsel beceri bulunabilir. Yapay zeka ile insan zekası arasındaki ilişki de insan ve hayvan zekası arasındaki ilişki ile çok benzeşir. Bir köpeğin sezgileri insanınkinden kat be kat üstündür. Aynı şekilde Google’ın hafızası da insan hafızasının çok üstündedir. Ya da hesap makineleri insanların asla hesaplayamayacağı işlemleri yapabilir. Ancak insan zekasının çok boyutlu olması ve pek çok farklı dinamikten etkilenerek çalışması sebebiyle gelecekte yaratılacak olan Yapay Zeka modellerinin ‘her alanda’ üstün olması mümkün olamaz. Bu modeller ancak belirli, spesifik ve dar alanlarda insan zekasını alt edebilecek seviyede olabilirler çünkü onlar insan zekasını oluşturan pek çok farklı parametreden yoksun olacaklardır.
Yapay Zeka’nın tüm problemlerimize çözüm bulacağı da gerçek dışı gözüken bir mit. Evet bilimin gelişimini hızlandırabilir. Örneğin hastalıkların tedavi edilmesi için hücreleri ve atomu taklit eden simülatörler yaratılabilir ve bu simülatörler sayesinde araştırmalar hız kazanabilir. Ancak herhangi bir şeyin simülatör ile test edilmesi ile gerçek ortamda gerçekleşmesi arasında mutlaka bir farklılık olacaktır. Gerçek ortamda alınan sonuçlar hiçbir zaman bir makinenin yapacağı ve düşüneceği ile tamamen örtüşemez. Özetle Yapay Zeka tarafından yapılan simülasyonlar ‘yapay’ olarak kalacaktır.
Yapay Zeka şimdiden hayatlarımızda yer almaya; giderek derinleşmeye, yayılmaya, çeşitlenmeye başladı bile ve biz de bu gerçeği kabul ediyoruz. Ancak öyle gözüküyor ki bir makinenin düşünme şekli ile insan iradesinin bir olması mümkün gözükmüyor. Evren ve onun bir parçası olan insan sürekli değişim ve dönüşüm içinde. Zamanın içinde sürekli bir devinim içinde olan insan zekası ve yapısı henüz tam olarak açıklanamayacak kadar karmaşıkken, onun her şeyi ile aynısını ve daha üstün bir modelini taklit etmek mümkün gözükmüyor. Gelecekte elbette insanların yaptığı işlerin pek çoğu makineler tarafından devralınacaktır (ve bu düşündüğümüz kadar kötü bir şey değil; eğer biz geleceğe nasıl hazırlanacağımızı bilirsek) ancak bir makine hiçbir zaman insanı oluşturan o karmaşık, çok boyutlu, etrafıyla sürekli etkileşim halinde olan yapıya sahip olamayacaktır. İnsanın kendine haslığı her zaman devam edecektir. Bu durumda Yapay Zeka insanüstü değil insanın becerilerini arttıran, hayatını kolaylaştıran, ona zamandan kazandıran bir kavram olarak varlığını ve gelişimini sürdürecektir.