“Dünyadaki yüzbin şehrin her birinde güneş benzersiz şekilde batıyor. Sadece bir defa buna şahit olmak için seyahat etmeye değer.” demiş ünlü Japon yazar Ryu Murakami. Hayatın koşuşturmacası içinde günlük rutinlerden bir süreliğine sıyrılıp seyahate çıkmak, yepyeni coğrafyalar keşfetmek kendimize verebileceğimiz en güzel armağanlardan biri. Yeni normale geçtiğimiz günlerde ve uçuş yasakları kalkmışken; tabii ki maske kullanarak ve kişisel hijyenimize maksimumda özen göstererek seyahat etmenin tam zamanı. Sonbaharda gidilecek en güzel üç Avrupa şehrini Hemington blog okurları için inceledik, gezilebilecek yerleri listeledik. Gelin bu büyüleciyi rotaları birlikte keşfedelim.
1- Amsterdam, Hollanda
Sonbaharda doğadaki yeşilin, sarıya, kahverengiye ve kırmızıya dönüşümünü izlemek başlı başına bir zevk. Amsterdam ise sonbaharın en çok yakıştığı şehirlerden biri. Şehre seyahat edecekler için için mini bir yapılacaklar listesi hazırladık.
- Kanal boyunca bisiklet sürüp doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
- Anne Frank Evi’nde adeta zamanda bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
- Amsterdam’la özdeşleşmiş kanal turlarına katılabilirsiniz.
- Enfes kokularıyla şehre renk katan Çiçek Pazarı’nı keşfedebilirsiniz.
- Gezmekten yorulduğunuzda birbirinden şık coffee shoplarda ufak molalar verip dünyanın farklı ülkelerinden gelen özel hahve çekirdekleri ile hazırlalanan çeşitli kahveleri keşfedip, lezzetli tatlı kaçamakları yapabilirsiniz.
- Amsterdam’ın en otantik semtlerinden biri olan Jordaan’a uğrayarak, sanat dolu sokakları turlayıp, antika dükkanlarını gezebilirsiniz.
- Birçok tarihi yapıyı da barındıran Amsterdam’ın en ünlü meydanı Dam Meydanı’nı gezebilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
- Sanatla ilgiliyseniz Hollanda’nın en önemli müzeleri Van Gogh Müzesi, Stedelijk Çağdaş Sanat Müzesi’nin ve ilginizi çekebilecek birçok müzenin bulunduğu Museumplein Bölgesi’ne gidebilirsiniz.
- Tabiatın sunduğu renk cümbüşünün tadına varmak için en ideal rota olan Amsterdam‘ın en büyük şehir parkı Vondelpark’ta kendinizi doğanın kollarına bırakabilirsiniz.
2- Prag – Çek Cumhuriyeti
Yazın bunaltıcı sıcağından ve kışın soğuğundan uzakta, seyahat edilecek en güzel mevsimde mimari açıdan büyüleyici bir şehir olan Prag’ı keşfetmek çok keyifli bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. İşte Prag’da gezecebileceğiniz yerlerden sadece birkaçı.
- Gezinize Prag’ın simgesi haline gelmiş Astronomik Saat ve görkemli mimarisiyle hayranlık uyandıran Eski Belediye Sarayı’nın da bulunduğu Eski Şehir Meydanı’ndan başlayabilirsiniz.
- Kent manzarasının en geniş açıdan izlenebilececeğiniz ve şahane fotoğraflar çekebileceğiniz en ideal noktalardan biri olan Prag Kalesi’ni gezebilirsiniz.
- Mimariye ilgi duyuyorsanız Çek’in en büyük katedrali Neo-Gotik tarzdaki Aziz Vitus Katedrali’ni gezebilirsiniz.
- Barok mimari tarzda birçok yapıyı barından Prag’ın en eski mahallelerinden biri Mala Strana bölgesindeki parklarda ve sokaklarında kaybolmak da gezinizi zenginleştirecek bir seçenek olabilir. Bu bölgeye gelmişken artık bir simge haline gelmiş John Lennon Duvarı’nı da görmeden geçmeyenin deriz.
3- Brugge, Belçika
Orta Çağ’ın büyüleyici atmosferini yansıtan, dünyanın en romantik şehirlerinden biri Brugge… Oldukça küçük bir şehir olmasına rağmen yapılacak çok fazla aktivite, görülecek birçok eşsiz güzelliği barındıyor. Mini bir hafta sonu kaçamağı için ideal bir rota olan Brugge’de yapılacak aktivitelerden birkaçını sizin için derledik.
- Adeta bir kartpostalın içindeymiş hissi veren rengarenk evlerin bulunduğu kentin kalbi diyebileceğimiz Grote Markt‘ı gezebilirsiniz. Bir masal şehrini andıran atmosferi, heykelleri, mimari yapılarıyla mutlaka zaman ayırmanız gereken noktalardan biri.
- Grote Markt’ta gitmişken kentin görkemli manzarasını doyasıya izlemek ve bol bol da fotoğraf çekmek için Brugge Çan Kulesi‘ni ziyaret edebilirsiniz.
- Birbirinden görkemli gotik mimarı yapıların buluduğu Burg Meydanı’nı gezebilirsiniz.
- Yorulduğunuz zaman Brugge mutfağının klasiği haline gelmiş haşlanmış midye-patetes kızartması ikilisinden tadabileceğiniz şirin kafelerden birinde yemek molası verebirsiniz. Fransız karidesi ya da diğer adıyla gri karides de mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden.
- Kuzeyin Venedik’i lakabını sonuna kadar hak eden Brugge’de birçok kanal bulunuyor. Tekne turu sizin için keyifli bir seçenek olabilir. Tur esnasında küçük taş köprülerin altından geçerek, mimarisiyle sizi büyüleyecek birçok yapıyı da farklı açıdan görme şansı yakalayabilirsiniz.
- Aşk Gölü olarak bilinen Minnewater Park’ta gölün kenarına oturup huzurlu saatler geçirerek günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
- Sokakları çikolata kokan şehir Brugge’de elbette birbirinden lezzetli çeşit çeşit Belçika çikolatasının ve enfes waffleların tadına bakmadan dönmeyin deriz.
Seyahat kombinleriniz için https://www.hemington.com.tr/seyahat-kombinleri adresinden önerilerilerimize göz atabilirsiniz.