Özellikle İstanbul’da yaşayanlar için şehir tam bir dev şantiye görünümünde. Her an küçük bir ara sokakta kocaman bir hafriyat kamyonuyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Yaşadığımız apartmanın sağında, solunda ya da yakınında yeni bir yıkım ve inşaatın başlaması an meselesi. Peki bunca yeni yapılanmada, bu binalarda yaşayacak ya da bunlarla bir ilişki içinde olacak insanların ne kadar söz hakkı var? Ya da tüm bu yapılara herhangi bir katkı sunuyorlar mı yoksa sadece hazır olduğunda içine girip yaşamaya ya da çalışmaya mı başlıyorlar? Aynı şekilde bu binaları yaptıran işverenlerin bu yapılara katkıları neler ve mimarlarıyla nasıl bir ilişki içindeler? Amaçları en kısa sürede bir projeyi tamamlayıp kullanacak kişilere teslim etmek mi yoksa o yapı ile şimdiye kadar düşünülmemiş yaşam alternatifleri sunmak için bir çaba sarf ediyorlar mı? Salt Galata’da Kasım ayına kadar devam edecek olan İşveren sergisi, bize en yakınımızdaki çeşitli inşaatlardan başlayarak, mimar ve işveren arasındaki, dengelerin nasıl kurulduğunu bilmediğimiz bu ilişki silsilesini merak etmemize ve sorgulamamıza sebep oldu.
Hevesli Mimarlar İle Tutkulu İşverenlerin İşbirliği
Salt Galata’da 13 Eylül’de başlayıp 26 Kasım 2017’ye kadar sürecek olan İşveren Sergisi işte tam da bu konulara, ama en çok da işveren ile mimar arasındaki ilişkiye değiniyor. Sergide gördüğümüz örnekler daha çok işverenin mimar ile nasıl karşılıklı bir alışveriş içinde olabileceğini ve bu alışverişin sonucunda ortaya çıkan başarılı sonuçları paylaşıyor. Sergi, özenli ve yenilikçi bir bakış açısı ile yaratılmış tüm yapıların arkasında hevesli bir mimar ve tutkulu bir işverenin varlığına işaret ediyor. Örneğin sergide yapım süreci paylaşılan yapılardan biri olan; işinin ehli bir mimar, ne istediğini çok iyi bilen bir işveren ve geleneksel bilgilere sahip bir ustanın işbirliği ile hayata geçen Yahşibey Tasarım Çalışmaları Yapısı oldukça ilgi çekici bir çalışma. Aynı şekilde bozkırın ortasına kurulan ODTÜ’nün yapım aşaması, yapıldığı yıllarda bölge turizmine büyük katkılar sunan tatil sitesi AR-TUR’un yapım süreçleri, bu konulara ilgi duyan kişiler için oldukça ilgi çekici diyebiliriz. Sergi çizim taslaklarından, söyleşi videolarına, haritalardan gazete haberlerine kadar konuyla ilgili pek çok kaynak kullanılarak oluşturulmuş.
26 Kasım’a kadar İşveren Sergisi’ni ziyaret edebilir, gitmişken Salt Galata’nın cafesinde bir kahve içebilir, engin kütüphanesinde çeşitli dergi ve kitapları karıştırarak ruhunu doyurabilirsin.