Müzikaller, izleyiciye sunulacak olan konuların şarkılar ve dans eşliğinde anlatıya dönüştürüldüğü bir film türü olarak özetlenebilir. Şarkılar genellikle olay örgüsüne bağlıdır veya filmin karakterlerini izleyiciye anlatmayı sağlar. Bazı durumlarda ise şarkılar hikaye akışında yalnızca ara geçiş olarak hizmet ederler. Müzikaller tabiri caizse var olan gerçeklerden en fazla kaçan sanat formu olabilir. İnsanlar hayatta başka ne zaman sokakta, çamaşırhanede, yatak odasında ya da mısır tarlasında kendiliğinden şarkı söylerler ki? Asla.
Fantastik filmler veya hikayelere meraklıysanız müzikaller sizi eşi benzeri olmayan dünyalara yolculuğa çıkarabilir. Hemington Blog okurları için mutlaka izlenmesi gereken beş müzikal filmi derledik.
Roket Adam (2019)
Rocketman, Elton John’un çıkış yaptığı yılların olağanüstü insancıl hikayesini konu alan epik, müzikal bir film. Filmde Reginald Dwight’ın utangaç piyano dehasından uluslararası süperstar Elton John’a dönüşümünün fantastik yolculuğu anlatılıyor. Elton John’un en sevilen şarkılarının Taron Egerton performansıyla sergilendiği, tüm dünyada bağ kurabilen ilham verici hikaye, küçük bir kasabadan bir çocuğun, pop kültürünün en simgesel figürlerinden birine dönüşmesini konu ediniyor.
Müziğin Sesi (1965)
Maria Augusta von Trapp’ın ‘The Story of the Trapp Family Singers’ isimli otobiyografik kitabından önce Broadway Müzikali’ne ardından da beyazperdeye uyarlanan The Sound of Music, müzikal türündeki kült yapımlardan biri… 2. Dünya Savaşı döneminde Avusturya, Salzburg’de bir manastırda yaşayan Maria, rahibe olmak istemektedir fakat hayat dolu enerjisi ve müzik tutkusu sebebiyle manastır yaşamına uyum sağlamakta zorlanır. Filmin yönetmeni Robert Wise.
Gres (1978)
Yaz aşkları Danny ve Sandy, yaz sonunda ayrılmak zorunda kalır. Fakat Sandy planlandığı gibi Avustralya’ya geri dönmek yerine California’da kalır ve şans eseri Danny’nin okuluna yazılır. Danny okulun deri ceketli kötü çocukları olan T-Birds grubunun başındadır. Sandy ise kendilerine Pink Ladies diyen bir gruba girer. Danny okulda ortaya koyduğu sert çocuk imajını bozmamak için başlarda Sandy’ye karşı mesafeli durur. Farklılıklarından dolayı sürekli kavga edip barışsalar da zamanla aşkları onları birbirine yaklaştıracaktır. John Travolta ile Olivia Newton-John’u başrollerinde bir araya getiren Grease, dünyanın en ünlü müzikallerinden biri.
Kızıl Değirmen! (2001)
1899 yılında, genç ve yetenekli bir şair olan Christian babasına karşı gelip evinden ayrılır ve Paris’te Montmartre’ye taşınır. Orada bir müzikholde Satin adlı bir müzikhol yıldızıyla tanışır ve ona aşık olur. Satin de Christian’a aşık olmuştur ama bu aşk tehlikelidir. Çünkü Satin Paris’in en ünlü ve zengin kişileriyle birlikte olan ünlü bir fahişedir. Baz Luhrmann’ın yönettiği film yayınlandığı yıl büyük ses getirmişti.
Şikago (2002)
1920’li yıllarda geçen Broadway klasiğinin beyaz perdeye uyarlanmış hali olan Chicago, sevgilisini öldürmek suçundan mahkum olan Chicago’lu Roxie Hart ile yine bir cinayetten hüküm giymiş olan dönemin ünlü yıldızı Velma Kelly’nin öyküsünü anlatıyor… Rob Marshall’ın yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Renee Zellweger, Catherine Zeta-Jones, Richard Gere, Queen Latifah, John C. Reilly gibi usta oyuncular yer alıyor. Filmin oluşumundaki ilk esin kaynağı, Chicago Tribune muhabiri Maurine Watkins’in Cook County adlı denemeleri olmuş.