Ülkemiz için tam bir medeniyetler beşiği diyebiliriz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye neredeyse tüm şehirlerde bambaşka uygarlıklar yaşamış, bu uygarlıklar tarihe yön vermiş; her köşede mitolojik bir hikaye, bir yaşanmışlık var. Asırlar boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan Türkiye; kültürel, coğrafi, mimari, dini açıdan sayısız eseri ve birçok antik kenti barındırıyor.
Bu eserler her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmesinin yanında edebiyat ve sinemaya da konu oluyor, ilham veriyor. Şengül Boybaş tarafından yazılan “Dünyanın Uyanışı” adlı kitaptan esinlenerek hazırlanan Netflix’in Türk orjinal yapımı Atiye dizisi de bunlardan biri. Biz de bu yazımızda Hemington Mag okurlarımız için Atiye dizisinde geçen tarihi yerleri inceledik. Keyifli okumalar.
İnsanlığın En Eski Gizemi: Göbeklitepe
Şanlıurfa’da bulunan Göbeklitepe’nin yapılış tarihi 12 bin yıl öncesine uzanıyor. İnsanlık tarihinin en büyük gizemlerinden Mısır piramitlerinden 9.000 ve İngiltere’de bulunan tarihin en eski yapılarından biri olarak bilinen Stonehenge’den bile 6.000 yıl önce yapılmış olan Göbeklitepe dünya tarihinde yerleşik hayata geçişin izlerini taşıyan ilk yer. Göbeklitepe, tarımın ilk kez burada yapıldığına dair bulguların ortaya çıkmasıyla tüm antik yapılardan daha önemli hale geliyor. Göbeklitepe’yi yan yana inşa edilmiş tapınaklar ve dini ritüelleri gerçekleştirmek için bir araya gelinen toplanma alanı olarak düşünülebiliriz. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne kabul edilen ve yeryüzündeki ilk tapınak olan Gökbeklitepe’nin ortaya çıkması inanç sisteminin de aslında insanlık tarihi kadar eski olduğunu gösteriyor.
Daha detaylı bilgi için: SIRLARLA DOLU GÖBEKLİTEPE
Zamana Meydan Okuyan Nemrut Dağı
Arkeoloji tarihinin en eski ve en görkemli heykellerinden bazılarına ev sahipliği yapan, eski çağlarda “Kommagene” olarak bilinen ve UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilen Nemrut Dağı, Adıyaman’da bulunuyor.
Helenistik Dönem’in en görkemli kalıntılarından olan Nemrut Dağı kalıntıları Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara şükürlerini sunmak için 2.150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı’na yaptırdığı Antiochos Tümülüsü ve görkemli dev heykellerden oluşuyor. Eski zamanlarda “Tanrıların Tahtı” olarak bilinen Nemrut Dağı, Kommagene Krallığı’na ait görkemli anıtlara hala ilk günkü ihtişamlarıyla ev sahipliği yapmasıyla adeta zamana meydan okuyor.
Henüz görmediyseniz sadece Türkiiye’nin değil tüm dünyanın en güzel gündoğumu ya da günbatımlarından birine tanıklık edeceğinizi Nemrut Dağı’nı mutlaka görmenizi tavsiye ederiz.
Kadim Bir Kültür: Kapadokya
Doğanın ve kadim kültürlerin mükemmel bir harmanı olan Kapadokya’nın o kadar çok özelliği var ki… Kapadokya bölgesindeki Peribacaları 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerden oluşmuş; yağmur ve rüzgarın zaman içindeki etkileriyle bugünkü şeklini almış. Arkeoloji açısından çok önemli olan Kapadokya’da yerleşimler Paleolitik döneme kadar uzanıyor. Dünyanın bilinen en eski ticaret yollarından biri olan İpekyolu’nun güzergahında bulunması Kapadokya bölgesinin önemini daha da arttırıyor. Pers İmparatorluğu’nun, Hititler’in ve pek çok uygarlığın yaşadığı Kapadokya bölgesi Hristiyanlık dininin önemli merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor.
Peribacaları, Ihlara Vadisi, Güvercinlik Vadisi, Göreme Milli Parkı, Uçhisar, Güllüdere Vadisi, Derinkuyu Yeraltı Şehri ve Kaymaklı Yeraltı Şehri Kapadokya’da mutlaka görmeniz gereken eşsiz güzelliklerin başında geliyor. Ayrıca güneş doğamadan başlayan balon turlarına katılıp bu büyüleyici bölgeyi, nefes kesen manzaralar eşliğinde bir de havadan keşfedebilirsiniz.
Mistik Şehir Mardin
Atiye dizisinin üçüncü sezonunun çekildiği Mardin birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, tarihe yön vermiş, Paleolitik Çağ’a ve Cilalı Taş Devri’ne ait kalıntıların yer aldığı benzersiz bir şehir… Mezopotamya manzaralı tarihi Mardin taş evleri şehrin ikonik simgesi haline gelmiş. Muazzam bir taş işçiliği ile yapılan Mardin sokaklarında gezerken kendinizi adeta bir zaman makinesi ile uygarlığın başladığı eski dönemlere gitmiş gibi hissedeceksiniz.
Dara Antik Kenti, Deyrulzafaran Manastırı, Mardin Kalesi, Mor Gabriel Manastırı, Zinciriye Medresesi ve Kırklar Kilisesi sizi bambaşka bir dünyada hissettirecek mistik atmosferleriyle mutlaka keşfetmeniz gereken önemli tarihi yapılardan birkaçı.
Bu mevsimde ziyaret etmeyi düşünüyorsanız oldukça bunaltıcı bir sıcağa hazırlıklı olmanızı ve sıcak havalarda konforlu hissettiren rahat kumaş önerilerimizi okumanızı tavsiye ederiz.