Kaşmir çoğunlukla, kullanan kişiye rahatlık ve keyif veren, yumuşacık dokusuyla bilinir. Oysa bizim için bunlardan çok daha fazlasını ifade ediyor: Kaşmir o muhteşem dokusunun yanında, ‘nadide olan’ ve uzun bir bekleyişten sonra ‘kavuşulandır’…
Kaşmiri Özel Kılan Nedir?
Yüksek tempolu yaşamlarımızda her şeyi çok hızlı bir şekilde elde ediyor ve büyük bir hızla tüketip, bitiriyoruz. Oysa doğanın takvimi bizimki kadar hızlı ve yoğun değil. Doğadan bir şey almak istediğimizde, istediğimiz şeyin özelliğine göre; zamanının gelmesini, olgunlaşmasını, uzamasını, kurumasını, olmasını bekliyoruz. İşte kaşmir de tıpkı mevsimler, ormanlar, ağaçlar, çiçekler ve doğanın parçası olan pek çok değer gibi, uzun bir bekleyişin sonucunda ulaşılan ve son derece az miktarda bulunan, doğanın muhteşem armağanlarından biri.
Kaşmir yünü, İç Moğolistan’ın belirli bölgelerinde yaşayan Capra Hircus isimli keçi türünden elde ediliyor. Yüksek rakımlı bölgelerde yaşayan bu özel keçi türünün vücudunda kışın en sert zamanlarında uzayan ikinci bir tüy tabakası oluşuyor ve bu tüyler bahar aylarının başında kırkılıyor. Bir keçiden en fazla 70 gram tüy çıktığını düşündüğümüzde, tek bir kaşmir kazağın üretimi için yaklaşık 4 ile 6 keçinin tüyüne ihtiyaç duyuluyor. Hesabı tersinden yapmak istersek şöyle bir sonuçla karşılaşıyoruz: tek bir keçiden çıkan yünün kullanılması ile bir kazak üretmek istememiz halinde, bu keçiyi dört yıl boyunca beslememiz ve her bahar kırkmamız gerekiyor!
İşte kaşmir yününden üretilen tüm ürünleri bu kadar nadide kılan da bu. Kaşmir yününün kaynağı olan bu ara tüyler bir capra keçisinin bedeninde yılın sadece belirli bir zamanda uzuyor, çok az miktarda çıkıyor ve bu keçi sadece dünyanın tek bir yerinde yetişiyor.
Yüksek rakımlarda yaşayan, sert kış koşullarına, kavurucu sıcaklıktaki yaz aylarına ve uzun süre susuzluğa dayanabilen bu değerli keçi türünden elde edilen kaşmir yününün en önemli özelliği, tıpkı merino yününden üretilen ürünlerde olduğu gibi, özel yapısı sayesinde beden ısısını dengede tutması. Yani bir kaşmir kazak giydiğinizde; ortamın ısısına göre bedeniniz de ideal ısıya kavuşuyor, ne terliyor ne de üşüyor. Aynı şekilde kaşmir bere ve kaşmir atkı da, hafif ve yumuşak yapısı ile kişiye konfor sağlarken, soğuk ve rüzgarlı günlerde baş ve boyun bölgesini, terletmeden sıcak tutuyor.
Kaşmir kıyafetler yıpranmadan, uzun yıllar nasıl korunabilir?
Kaşmir de tıpkı şarap gibi, yıllar içinde yıpranmak yerine çok daha yumuşak ve giymesi keyifli bir yapıya kavuşur. Tabi bilinçli bir şekilde kullanılır ve bakılırsa…
Kuru temizleme yaptır ya da elde yıka
Saf ve doğal materyallerden üretilmiş kıyafetleri kullanırken, o kıyafetin içindeki yönlendirmeleri dikkate almak, ürünün zarar görmeden uzun yıllar kullanılması için çok önemli bir adım. Kaşmir kıyafetlere de baktığımızda, çoğunlukla kuru temizleme seçeneğinin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Kuru temizlemeye alternatif olarak, elde yıkama yöntemini de dikkate almanı öneririz. Elde yıkamak, kaşmir bir ürünün yumuşaklığının yıllar içinde artmasını sağlıyor. Bunun için dikkat etmen gerekenler; doğal içerikli bir deterjan ya da bebek şampuanı kullanmak ve ürünü ters çevirerek ılık suda nazik hareketlerle yıkamak.
Suyunu nazik bir şekilde akıt!
Yıkama işlemi bittikten sonra da ürünü çok sert bir şekilde sıkmaman ya da burmaman önemli. Kaşmir ürününün suyunu nazik hareketlerle akıtmalısın.
İdeal Kurutma şeklini uygula
Kaşmir bir kıyafet için ideal kurutma şekli onu bir havlunun üstüne sererek kurutmaktır: Yıkadıktan sonra kıyafetini önce bir havluya ser, havluyu rulo yap ve yavaşça bastırarak fazla suyu al. Bu işlemi yaptıktan sonra kıyafetini sererek kurumaya bırak. Bu şekilde kaşmir kıyafetin yavaşça eski haline gelir ve herhangi bir yerinde sarkma olmadan kurur. Kıyafetini kurumaya bırakırken herhangi bir ısı kaynağı ile doğrudan temas halinde olmamasına ve güneş ışınlarına maruz kalmamasına dikkat etmelisin.
Eğer kırışırsa…
Kaşmir kıyafetlerinde kırışma olması halinde yapman gereken öncelikle içini dışına çevirmek ve ardından kıyafetin üstüne pamuklu bir kumaş parçası koyarak, en düşük ısıda hafifçe ütülemek olacaktır.
Biraz dinlenmesine izin ver
Tıpkı ayakkabılarımız gibi kaşmir kıyafetlerimizi de bir gün giydikten sonra en az birkaç gün havalanmaya bırakmamız, onun ömrünü uzatacaktır.
Birlikte giydiklerine dikkat et!
Kaşmir kıyafetlerini uzun yıllar kullanabilmek istiyorsan; ona zarar verebilecek kemer, bileklik, yüzük gibi aksesuarlarına dikkat etmelisin. Örneğin sivri bir kemer tokası, kaşmir kazağının ipliklerinin çekilmesine sebep olabilir.
Yukarıda bahsettiğimiz tüm maddelere dikkat etmek ve hepsini uygulamak önemli. Biraz zahmetli mi gözüküyor? Ne demiştik? Doğanın bizim kadar yoğun bir temposu yok. Doğaya dair her şey kendi döngüsü içinde, bekleyerek, sabrederek, emek vererek ve özen göstererek oluşuyor. Hayatına doğal, saf ve gerçek olanı katmak, onun eşsiz kalitesinden faydalanmak istiyorsan, doğayı kendine örnek almanın tam zamanı. Uzun bir yolculuktan sonra sana ulaşan, son derece değerli kaşmir kazağını her giydiğinde; onun nereden geldiğini, senin bedeninle buluşmak için ne kadar beklediğini ve nasıl aşamalardan geçtiğini hatırla. Ona iyi bak, yaşamının uzun yıllar bir parçası olmasına ve o eşsiz dokusuyla tenini sarmasına izin ver.
1 yorum
[…] Daha yakından tanıyın: Kaşmirin Değerli Dünyası […]
Yorumlara kapalıdır.